Kıyafetlerini Giyerken



Mümin gün içerisinde giyeceği kıyafetleri belirler ve giyinirken önemli bir gerçeğin bilincindedir. Bu gerçek, giysilerin Allah'ın sayısız nimetlerinden biri olduğu ve yaratılmasında birçok hikmet olduğudur. Bütün insanlar bu nimetten faydalanırlar; ancak sadece Kuran ahlakını yaşayan müminler kendilerine sunulan bu güzelliğin Allah'ın bir lütfu olduğunu gereği gibi fark ederek O'na şükrederler. Giysiler mümine hemen şunları hatırlatır: Yünlü, pamuklu veya ipekli giysilerin, çeşit çeşit kıyafetlerin kaynağı canlılardır. Günlük yaşantının hemen her anında kullanılan giyim eşyaları, yaratılış harikası bitki ve hayvanlardan elde edilmektedir. Diğer bir ifadeyle Allah, insanların, en temelinden en lüksüne kadar her türlü giyim gereksinimini karşılayacak özelliklerle donatılmış canlıları yaratmasaydı, söz konusu ürünler de olmayacaktı.

İnsanların bir çoğu, bu gerçekleri bilmelerine rağmen, inkar etmeleri ya da gaflet içinde olmaları nedeniyle sahip oldukları nimetleri takdir edemezler. Doğdukları andan itibaren ihtiyaç duydukları giysiler kendilerine sunulduğu için, giyinmek bu insanlar için bir alışkanlık olmuştur. Bu alışkanlık da kendilerini, giyeceklerin bir nimet olduğunu hatırlamaktan ve şükretmekten alıkoyar. Oysa Rabbimizin, dünya üzerindeki nimetleri yaratma sebeplerinden biri, insanların bu nimetler için Kendisine şükretmeleridir. O halde Rabbimizin bizim için yarattığı giyeceklerdeki hikmetleri, bize sağladığı faydalardan başlayarak ele alalım.

Giyecekler insan vücudunu soğuğa, güneşin zararlı ışınlarına, çevreden gelebilecek çarpma, kesilme gibi küçük tehlikelere karşı koruyan bir kalkan niteliğindedir. Eğer giyecekler olmasaydı, hassas bir deriyle kaplı olan insan bedeni, saydığımız bu tür olumsuzluklardan dolayı sık sık zarar görürdü. Bu da insana hem acı verir, hem sağlığını tehdit eder, hem de cildinin oldukça kötü bir görünüm kazanmasına neden olurdu.


Koruyucu bir özelliğe sahip olan giyeceklerin yaratılışındaki hikmetlerden bir diğerini Rabbimiz Kuran'da şöyle bildirir:


Ey Ademoğulla rı, Biz sizin çirkin yerlerinizi örtecek bir elbise ve size 'süs kazandıracak bir giyim' indirdik (var ettik)… (Araf Suresi, 26)


Yukarıdaki ayette dikkat çekildiği gibi, giysiler insan için çok daha estetik bir yapı oluşmasına sebep olur.


Açıktır ki, vazgeçilmez bir ihtiyaç olan giyecekler Allah'ın bizim kullanımımıza verdiği son derece önemli bir nimettir. Bunun bilincinde olan mümin, giysilerini kullanırken son derece titiz ve özenli davranır. Bu, onun, Allah'ın kendisine sunduğu nimetlere karşı şükredici olduğunu, fiili olarak da göstermesidir.

arak her harcamasında dengeli davranan mümin, giysi alırken de aynı tavrı gösterir. İhtiyacı olanı, kendisine yakışanı ve makul olanı satın alır. Gereksiz harcama yaparak israf etmez. "Onlar, harcadıkları zaman, ne israf ederler, ne kısarlar; (harcamaları,) ikisi arasında orta bir yoldur." (Furkan Suresi, 67) ayetinin gereğini yerine getirir.

Kuran ahlakını yaşayan bir insanın dikkat ettiği bir diğer konu ise giysilerini temiz tutmaktır. Çünkü bu, Kuran'da"Elbiseni temizle. Pislikten kaçınıp-uzaklaş." (Müddessir Suresi, 4-5) ayetleriyle emredilmektedir. Mümin, Allah'ın bu emrini tüm emirlerinde olduğu gibi titizlikle yerine getirir; imkanları ölçüsünde, elinden geldiğince temiz giyinmeye özen gösterir.


Kuran ahlakını yaşayan bir insanın giyinmeye gösterdiği önem bu kadarla sınırlı kalmaz. Örnek bir ahlaka sahip mümin için temiz giyinmenin yanında, olabildiğince estetik ve uyumlu giyinmek de önemlidir. Nitekim ayetteki,"süs kazandıracak bir giyim' indirdik" (Araf Suresi, 26) ifadesiyle giyinmenin estetiğe yönelik bir amacının olduğuna da dikkat çekilmiştir.
Peygamberimiz (sav)'in kıyafet tarzının ve bu konudaki tavsiyelerinin aktarıldığı hadislerde de bu konuda örnekler bulunmaktadır. Örneğin Peygamber Efendimizin torunu Hz. Hasan, onun giyim konusu hakkındaki görüşünü şöyle ifade etmiştir:

"Peygamber Efendimiz bize elde ettiğimizin en iyisini giymemizi ve bulabildiğimiz en hoş kokuları sürmemizi emrederdi." (Buhari, et-Tarih'ul-Kebir, I, 382, no: 1222)


Peygamberimiz (sav)'in giyim tarzı ile ilgili aktarılan bilgilerden bir tanesi ise şudur:


Ben Resulullah aleyhissalatu vesselam üzerinde mümkün olan en güzel elbiseyi gördüm." (Kütüb-i Sitte Muhtasarı Tercüme ve Şerhi, Prof. Dr. İbrahim Canan, 15. cilt, Akçağ Yayınları, Ankara, s .68-69)


Peygamber Efendimiz, ashabından biri dış görünümüne önem vermediğinde veya bakımsız olduğunda onu da hemen uyarırdı. Bu konuya ait bir örnek şu şekilde nakledilmektedir:


Üzerimde sade bir elbise olduğu halde Resulullah'ın yanına gelmiştim. Bana:
"Senin malın yok mu?" diye sordu. 
"Evet var" cevabıma: 
"Hangi çeşit maldan?" sorusunu yöneltti. 
"Her çeşit maldan Allah bana vermiştir" demem üzerine: 
"Öyle ise Allah Teala Hazretleri sana bir mal verdiği vakit Allah'ın verdiği bu nimetin eseri ve fazileti senin üzerinde görülmelidir" buyurdular. (Prof. Dr. Ali Yardım, Peygamberimizin Şemaili, Damla Yayınevi, 3 Baskı, İstanbul, 1998, s. 119)


Allah Kuran ayetlerinde giysiler ve takılardan üstün bir cennet nimeti olarak bahsetmektedir. Bu ayetlerden bazıları şöyledir:


Hiç şüphesiz Allah, iman edenleri ve salih amellerde bulunanları altından ırmaklar akan cennetlere sokar, orada altından bileziklerle ve incilerle süslenirler; oradaki elbiseleri ipek(ten)tir. (Hac Suresi, 23)


Hafif ipekten ve ağır işlenmiş atlastan (elbiseler) giyinirler, karşılıklı (otururlar). (Duhan Suresi, 53)


Onların üzerinde hafif ipek ve ağır işlenmiş atlastan yeşil elbiseler vardır. Gümüşten bileziklerle bezenmişlerdir... (İnsan Suresi, 21)


Rabbimiz bu ayetlerde ipek ve atlastan elbiselerden, gümüş, altın ve inciden yapılan süslerden bahsetmiştir. Bu süsler dünya hayatında, cennettekilerin bir benzeridir. İman eden bir insan için bu süsleri görmek -bu süslere sahip olsun ya da olmasın- cenneti düşünmesi ve cennete duyduğu özlemin artması için bir vesiledir. Mümin, bunların yaratılışındaki hikmeti görür ve bilir ki dünya hayatında karşısına çıkan bütün nimetler geçicidir. Asıl olan ve ebediyen varlığı sürecek olan nimetler ise ahiret yurdundadır:


Şüphesiz iman edip salih amellerde bulunanlar ise; Biz gerçekten en güzel davranışta bulunanın ecrini kayba uğratmayız. Onlar; altından ırmaklar akan Adn cennetleri onlarındır, orada altın bileziklerle süslenirler, hafif ipekten ve ağır işlenmiş atlastan yeşil elbiseler giyerler ve tahtlar üzerinde kurulup-dayanırlar. (Bu,) Ne güzel sevap ve ne güzel destek. (Kehf Suresi, 30-31)


Kuran ahlakını yaşayan bir insan için giyim konusunda düşünülmesi gereken noktalardan biri de, dış görünüşün insanlarla kurulan ilişkilerde oldukça önemli olduğudur. Bu nedenle mümin, insanları Kuran ahlakına davet ederken kıyafetine daha fazla önem verir. Mümkün olduğu kadar güzel, temiz, uyumlu, abartısız kıyafetler giymeye gayret eder. Bu durum, onun, Allah'ın emirlerine olan titizliğini, diğer insanlara saygı duyduğunu gösterir. 
Karşısındaki insanın psikolojik durumunu, neyi nasıl algılayacağını düşünmek ve o insana sonsuz kurtuluşu müjdelerken en fazla etkiyi sağlamak için -her alanda olduğu gibi- giyim kuşam konusunda da ince düşünceli olmak yalnızca Kuran ahlakını yaşayan insanlara has bir özelliktir.


Sonuç olarak, iman eden bir kimse Peygamberimiz (sav)'i örnek alır ve gerek evinde gerekse toplum içinde daima temiz, bakımlı, göze hoş gelen kıyafetlerle dolaşır; bunu da büyük zevk alarak ve Allah'ın hoşnutluğunu kazanmayı umarak yapar.