İnsanların nefislerindeki olumsuz ahlak özelliklerinden birinin kıskançlık duygusu olduğu ve bundan sakınılması gerektiğini Allah Kuran'da şöyle bildirir:
... Nefisler ise 'kıskançlığa ve bencil tutkulara' hazır (elverişli) kılınmıştır. Eğer iyilik yapar ve sakınırsanız, şüphesiz, Allah, yaptıklarınızdan haberi olandır. (Nisa Suresi, 128)
Bazı insanlar için, diğer insanların kendilerine kıyasla maddi veya manevi bir üstünlüğe ya da kendilerinde olmayan bir şeye sahip olmaları kıskançlık duymaları için yeterlidir. Örneğin bir ortamda kendilerinden daha güzel veya yakışıklı bir insanın olması, kimi insanların kıskançlık duygularının kabarması için bir sebeptir. Bazıları da zengin, başarılı, bilgili, kültürlü, çalışkan, güzel evlere sahip insanları kıskanırlar. İtibar, ün yada mevki de kıskançlık nedeni olabilir. Ancak kıskanç insanların göz ardı ettikleri çok önemli bir gerçek vardır. Allah insanlara bu gerçeği şu şekilde hatırlatmaktadır:
Yoksa onlar, Allah'ın Kendi fazlından insanlara verdiklerini mi kıskanıyorlar?.. (Nisa Suresi, 54)
Herşeyin sahibi, Rabbimiz olan Allah'tır. Allah dilediğini dilediği kadar rızıklandırır. İnsanın kendisine verilenin ne daha az ne de daha çok olmasına hiçbir etkisi yoktur. Güzelliğin, malın mülkün, üstünlüğün mutlak sahibi Allah'tır. Mümin bu gerçeğin farkındadır. Bu nedenle de gün boyunca kendisinin sahip olmadığı, ancak nefsinin hoşuna giden ne ile karşılaşırsa karşılaşsın kıskançlık hissetmez. Kendisinden daha güzel veya daha zengin birini görünce, güzelliğin ve zenginliğin asıl sahibinin Allah olduğunu düşünür. Allah'ın dilediğini seçtiğini, dilediğine dilediği nimeti verdiğini, seçimin ve kararın yalnızca O'na ait olduğunu bilir.
Rabbimizin herşeyi en güzel ve en hayırlı şekilde yarattığını, dünyada verilen her türlü nimetin insanlar için bir deneme vesilesi olduğunu, varılacak gerçek yurdun ahiret olduğunu, Allah katında değer ölçüsünün takva olduğunu, kalbine yerleştirmiş bir biçimde hareket eder.
Ayrıca sahip olduğu şeyleri diğer insanlarla paylaşmaktan ya da onlara vermekten dolayı da kıskançlık hissetmez. Örneğin kullanmaktan hoşlandığı bir eşyasını birine hediye etmekten ya da bu eşyayı biriyle ortak kullanmaktan dolayı hiçbir sıkıntı duymaz. Bu davranışı Allah iman edenlere şu şekilde emretmektedir:
Sevdiğiniz şeylerden infak edinceye kadar asla iyiliğe eremezsiniz. Her ne infak ederseniz, şüphesiz Allah onu bilir. (Al-i İmran Suresi, 92)
Mümin tüm nimetlerin dünya hayatında faydalanması ve denenmesi için kısa süreliğine kendisine verildiğinin; kıskançlık, çekememezlik gibi kötü huyların yanlışlığının bilincindedir.